{ "title": "Travma Psikolojisi", "image": "https://www.travma.gen.tr/images/travma-psikolojisi.jpg", "date": "19.01.2024 08:48:29", "author": "Betül", "article": [ { "article": "Travma psikolojisi, üzüntü, öfke, suçluluk hissi gibi kişiyi kötü hissettiren umutsuzluğa sürükleyen, korku ve çaresizlik gibi duyguları bünyesinde barındıran bir kavramdır. Bütün bu tetikleyici sebeplerin etkisiyle birey kendini olduğu karakterin dışında biriymiş gibi hissetmeye başlar. Geçmişte yaşadığı üzüntüler zihninde daha çok belirir. Kayıplarının acısını daha derinden hissetmeye başladığı bir dönem içerisindedir. Bütün bunların başlangıcına dönelim ve birkaç kavramı açıklamaya çalışalım.

Travma nedir?

Fiziksel bütünlüğümüzü yani vücudumuzdaki herhangi bir organın işleyişini tehdit eden her türlü olay ve psikolojik yapımızı ciddi anlamda zarara sokacak herhangi bir etmen travma adını alır. Travmalar, geçmişimizdeki anılardan ve gelecek üzerine kurduğumuz hayallerimizden bizleri belirli bir süreliğine çekip alır. Zaman kavramı, zihinlerimizde her zamanki anlamını yitirir. Her insanın kendini güvende hissetmek amacıyla bağlı olduğu şeyler vardır. Travma o denli hazırlıksız yakalar ki insanı, bu sırtını dayadığı bütün önemli değerlerin hepsinin yıkılması gibi derin bir etki bırakır. Asla önlenemez bir zarar görme durumu gibidir. Boşanma süreçlerinde çiftler travma yaşayabilirler. Aniden işsiz kaldığınızda ciddi travmalar yaşayabilirsiniz. Tecavüz mağdurları, aile içi şiddete maruz kalan bireyler, çeşitli kazalar sonucu sakatlanan kişiler travma geçirme olasılığı yüksek bireylerdir. Bu tip durumlarda müdahale eden sağlık çalışanları, polisler, şahsın arkadaş çevresi ya da aile bireyleri de travma psikolojisini birebir yaşayabilirler. Psikososyal problemleri olan bireyler, kronik bir hastalığı olan kişiler, aile problemleri olanlar, yakın zamanda ciddi kayıp yaşayanlar, sosyal yönden zayıf olanlar travma psikolojisini en ağır şekilde yaşama riskine sahiptirler.

Travmaların çocuklardaki psikolojik etkileri nelerdir?

Travma psikolojisi çocuklarda endişe ve korku şeklinde gözlemlenir. Korku aslında insanlar için bir tehdit unsuru karşısında gösterilebilecek en normal tepkidir. Çocuklar olayın bütünündeki olası zararları tahmin edemeyebilirler. Onları korku konusunda tetikleyen şey, aynı olayların yeniden tekrar edebilme olasılığıdır. Çocuklarda hayal gücünün de ne kadar etkin olduğunu göz önüne alacak olursak onların travma psikolojisi içerisinde ne tür tepkiler verebileceklerini az çok kestirebiliriz. Var olan gerçek olay her ne kadar çocuğun psikolojisini etkilemiş olsa da onun hayal gücü ile olaya ve sonrasına kattıkları sayesinde, zaten yeterince kötü olan durum daha da kötüleşerek işin içinden çıkılmaz hale gelebilir. Bu tip bir durumda mutlaka bir Uzman desteği alınmalıdır.

Yetişkinlerde travma psikolojisi ne tür etkiler bırakır?

Travma psikolojisi içerisindeki insanlar, çoğu zaman yaşadıkları olayın gerçekten olduğuna inanmak istemezler. Zihinlerinde sık sık bu yaşadıkları kötü durumu reddetme söz konusudur. Bir konuda sabit şekilde düşünemezler ve sonuca varamazlar. Ciddi bir dikkat bozukluğu yaşamaktadırlar. Unutkanlık gayet sıradan bir durum gibidir. Nadiren de olsa intihara meyil gösteren bireyler rapor edilmiştir. Bu tip bireyler genellikle yaşadıkları travma psikolojisi nedeniyle her şeyin kötü olacağına dair kendilerini istemsiz ikna ederler. Çünkü her ne kadar inkâr etmeye çalışsalar da bazı bireyler yaşadıkları travmanın bazı anlarını zihinlerinde tekrar tekrar canlandırarak yeniden yaşarlar. Bu ciddi karamsarlık onları özgüvensiz bir birey haline getirebilir.

Travma psikolojisinin bedensel etkileri nelerdir?

Travma psikolojisi bireyin vücudu ile ilgili birçok şikâyeti de tetikler. Bu bireylerin birçoğu gürültüye karşı aşırı hassas davranabilirler. Büyük bir yüzdelik kısım ise sindirim sistemi şikâyetlerinde bulunmuştur. Hiç geçmeyen yorgunluk durumları ve nefes darlığı ile seyreden göğüs ya da kalp ağrısı şikâyetleri de travma psikolojisi etkileri arasında sayılır.

Travma psikolojisi ile nasıl başa çıkabiliriz?

Öncelikle bedensel açıdan bireyin kendisine dikkat etmesi ve beslenme alışkanlıklarını düzene koyması gerekir. Sahip olduğu sosyal çevre ile bağlarını koparmamalı, aksine kendisine değer verdiklerine inandığı kişilerle daha çok zaman geçirmeye çalışmalıdır. Yalnızlık kişinin travma psikolojisini oldukça kötü yönde etkiler. Sigara, alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durup, stresi azaltmak maksadıyla günlük spor aktiviteleri yapılması faydalı olacaktır. Tek başına yetersiz kalınan durumlar için mutlaka Uzman desteğine başvurulmalıdır.
" } ] }